Yardımı alan Saygun’un yakınları şok olurken, durumu öğrenen Çelebi de aynı şoka ortak oldu. Çelebi, “Battaniyeler buhar oldu, yerini paçavra aldı. Battaniyeler nereye gitti bu bulunmalı. Bu çok önemli ve vahim bir olay” dedi.

Avukat Saygun Çelebi, Van Depremi’nin ardından Erciş’teki yakınlarını arayarak, hem kendilerine, hem de köylerdeki depremzedelere yardım etmek istediğini bildirdi. Çelebi, yakınlarından gönderebileceği en değerli yardımın battaniye olabileceğini öğrenince de, bazı arkadaşlarıyla birlikte 200 adet sıfır battaniye satın alıp, bunları depremzedelere göndermek için harekete geçti.

 

Battaniyeleri arkadaşlarıyla  Bursa Ovaakça PTT Kargo Merkezi’ne götüren Çelebi, battaniyeleri dört çuval halinde paketleyip ağızlarını da açılmayacak şekilde kendi elleriyle sıkıca kapatıp, 28 Ekim günü kargoya teslim etti.

 

Saygun Çelebi ve arkadaşları ardından da yardım etmenin verdiği huzurla buradan ayrıldılar. Ancak Çelebi, 12 Kasım günü yardım çuvallarını alan yakınlarının ettiği telefonla gönderdiği battaniye çuvallarından paçavra çıktığını öğrenince şok oldu.

 

BÜYÜK  ŞOK YAŞADIK...

Erciş’te yaşayan akrabaları Zekeriye Efeoğlu ile Sadrettin Çelebi’nin dört çuvalı alıp, hiç açmadan depremde ağır hasar gören bir köye dağıtmaya götürdüğünü belirten Saygun Çelebi, “Burada dağıtmak için çuvalları açan iki akrabam battaniye bekledikleri çuvallardan çaput, paçavra çıkınca büyük şok yaşamış. Hemen beni aradılar.  Çok şaşırdım” dedi.

 

Çelebi, şöyle konuştu:

 

“Dört çuval, Bursa’dan gönderildikten sonra bir gün Ankara’da kalmış, ardından Diyarbakır’a gitmiş. Burada da 10 gün bekledikten sonra Erciş’e ulaşmış. Bu durumda çuvalların Diyarbakır’da boşaltılmış olma ihtimali daha ağır basıyor. Böyle bir durumda battaniyelerin çalınması çok utanç verici. Bu durumun mutlaka aydınlatılması gerekiyor. Benzer şeyler duymuştum. Bazı kolilerden taş bile çıkmıştı” dedi.
Öte yandan Diyarbakır’daki PTT Kargo yetkilileri, çuvalların geldiği gibi bir gün içinde Erciş’e ulaştırıldığını ve merkezlerinde açılmasının söz konusu olmadığını iddia ettiler.